Hepimizin başına birçok defa gelmiştir; güzel bir mor, perde olduğunda gözünüze çok rahatsız edici gelebilir, ya da süper bir yeşil, koltuğunuzu kapladığında, mutasyona uğramış dev bir kurbağa gibi durabilir. Evinizin rengini değiştirmeye karar verdiyseniz ve herşey bittikten sonra "ama ben böyle hayal etmemiştim" demek istemiyorsanız, size seçiminizi kolaylaştıracak bir kaç önerimiz var!
Denge ve Uyum
Evinizde kullanacağınız renkleri belirlemede denge ve uyum, size yol gösterecek anahtar kelimeler olmalı. Bir rengin diğeri ile ilişkisi, yeni dekorasyon şemanız için önemli bir başlangıç olacağından, bu ikiliyi gözardı etmemekte fayda var. Bu nedenle, mekanda bütünlüğü yakalamak istiyorsanız, önce kendinize bir ana renk belirleyin. Koltuk, mekanda her zaman başrole oynadığından ana renginizin koltuğunuzun tarzıyla uyumlu olmasına dikat etmelisiniz. Sonra da halı ve diğer aksesuarları seçin. Bu aksesuarlar, koltuk renginizin açık ya da koyu bir tonu olabileceği gibi kontrast bir renk de olabilir.(Hatta daha iyi olur)
Mekanın daha geniş görünmesi için
Evinizi olduğundan daha büyük göstermenin birçok yolu var. Ancak bunlardan en masrafsız olanı, renklerle oynamak... Örneğin; koyu renkler geniş bir odayı daraltırken, açık renkler küçük mekanları daha geniş gösterir.
Eğer basık tavanlı bir eviniz varsa, evininizin duvarlarını koyu, tavanınını açık renge boyayarak bu sorunu çözebilirsiniz. Ancak eviniz küçükse, modaya uyup asla duvarlarınızı koyu renge boyamayın. Bu evinizin daha da küçük görünmesinden başka bir işe yaramaz.
Renklerin dili
Kırmızı, sarı ve turuncu sıcak renk grubuna girer ve fazla klasik olmayan küçük evler için idealdir.
Mavi, mor ve bordo ise soğuk renklerdir ve genellikle klasik evler için uygundur.
Yeşil ise tam bir denge rengidir. Tonlarına göre her ortamda rahatlıkla kullanılabilir. Açık, fıstık yeşili gibi tonlar spor ve minimalist evler için idealken, koyu nefti tonlar daha klasik mekanlar için uygundur.
Işık olmassa renk de olmaz
Evimizin ağırlıklı rengini aşağı yukarı belirledik. Ama o da ne! Mağazada gördüğünüz o enfes yeşil aslında kahverengiymiş! Durun!evinizdeki bütün eşyaları baştan aşağı değiştirmenize hiç gerek yok. Bu durumda koltuğunuzun eski yeşile dönmesi için aydınlatmanızı değiştirmeniz yeterli olacaktır. Yüksek watt ampuller hem gözü yorar, hem de eşyalarınızın doğru rengini göstermez.
Bu nedenle yerden aydınlatmaları tercih etmek her zaman yerinde bir karar olacaktır. Böylece daha soft bir görüntü yakalamış olursunuz.
Ruh halini de etkiliyor
Renkler; canlı, baştan çıkarıcı, dinlendirici, belirsiz, kışkırtıcı, huzurlu gibi bir çok şekilde tanımlanırlar.
Çoğu zaman renklere karşı tepkilerimiz doğuştandır, buna rağmen bazı renkler kültürel olarak bize kodlamış ya da öğretilmiştir. Örneğin, kırmızı heyecan verici tutkulu bir renk olarak bilinirken, yeşil daha pasif bir renk olarak algılanır. Açıklanamaz bir şekilde pembenin belli bir tonu sakinleştiricidir. Bazı kültürlerde beyaz hayatı, diğerlerinde ise ölümü sembolize eder.
Hangi renk nerede kullanılmalı?
Kırmızı
Kırmızının kan basıncını yükselttiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kendisi emici bir renk olup, sürekli büyüyormuş izlenimi verir. Yoksa kırmızı bir duvara sürekli baktığınızda hiç üzerinize üzerinize geldiği olmadı mı? Kırmızı genellikle kütüphane gibi yerlerde, ya da sıcak mekanlarda düşünceyi ve sohbeti canlandırmak için kullanılır. Kırmızının aynı zamanda iştahı kabarttığı da söylenir; şarap ve lal taşı renkleri bu yüzden yemek odalarında sıkça kullanılır.
Sarı
Sarı güneş ışınları gibi sıcaklık ve ışık yayar. Gözü en yoran renklerden biri olarak nitelense de aydınlanmanın rengi olarak bilinir. Sarının yasal olan ilmi inanışa göre, metabolizmayı hızlandırdığı ve hafızayla konsantrasyonu kuvvetlendirdiği bilinmektedir. Yağ sarısı gibi soluk sarılar samimi ve davetkar olmalarından dolayı oturma ve yemek odalarında uygulanırlar. Ancak canlı bir sarı, tiksinme duygusu yaratabilir.
Turuncu
Turuncu her şekilde karşımıza aldatıcı bir kışkırtıcılıkla çıkar. Coşkun turuncu aynı kırmızı gibi iştah açar. Turuncuyu sakinleştiremezsiniz, tonunu açtıkça çamurumsu ve sıkıcı bir hal alacaktır. Ama ten renginin tamalayıcısı olduğu için, şeftali gibi hafif tonları nötr renk grubuna girer. Parlak turuncu tonları en iyi belirli yerleri vurgulamak amacıyla kullanılır.
Yeşil
Yaşamın ve çimenin rengi yeşil, bir çok tonuyla maviden daha huzur vericidir. Yeşil sinirleri yatıştırır, bu yüzden de genellikle hastanelerde ve bir çok kurumlarda tercih edilir. Odaklanması ve hemen hemen her renkle uyum sağlaması en kolay renk olduğu için yeşil, insanların en çok vakit geçirdikleri yerlerde görülür. Beyaz ya da siyahla karıştırılarak kullanıldığında ‘nötr nötr’ (başka bir deyişle etkisiz eleman) hale gelir. Buna rağmen sarı ile karıştırılımş bir yeşil şok edici olabilir.
Mavi
Denizin ve gökyüzünün rengi mavi, sakin bir renktir. Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde popüler olduğu için güveni temsil eder. Bazı maviler, her nasılsa soğuk ve kederli olarak ün yapmışlardır; Moody Blues’u düşünsenize... Mavi geri çekiliyormuş hissi verir; soluk maviler boşluk hissini kuvvetlendirir ve yatak odaları ile bahçeye açılan bölümler için idealdir. Soluk ve orta karar mavilerin yatıştırıcı bir yönü olduğundan çocuk odaları için biçilmiş kaftandırlar.
Mor
Günbatımı gibi kısa ömürlü bir renk olan mor, tıpkı turuncu gibi mekanlara tat katmak amacıyla kullanılır. Popülaritesini iki faktöre borçludur: İyileştirici aynı zamanda romantik olmasına ve uykusuzluk problemine çare olmasına. Bu yüzden mor, yaygın olarak yatak odaları için önerilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder